3 Şubat 2016 Çarşamba

SERAY KAYA FIRTINASI




Seray Kaya fırtınası 4 Şubat 1991'de İstanbul da başladı. Seray Kaya'yı ilk olarak ATV'de yayınlanan Huzur Sokağı dizisinde tanıdık, gördük, sevdik ve içimize aldık. Artık yavaş yavaş kariyerinin adımlarını atarken FOX TV'de yayınlanan Kocamın Ailesi dizisinde Miray karakteriyle başarısına başarı katıp, milyonlarca kişisinin sevgisini ve kalbini kazandı. Şahsen ben Seray Karay'ı Kocamın Ailesi dizisinde daha çok sevdim ve diziyi izleme sebebim sadece Miray karakterinden ibaret oldu. Tabi bunda FaMir çiftinin etkisi de büyük. -burdan Ahmet Kayakesen'e selam olsun- Bir kere kadın çok asil; görünüşü, fiziği ve oturup kalkmasıyla herkesi kendine hayran bıraktı. Şunu da demeden edemeyeceğim siyah her kadına -bana göre- kolay kolay yakışmaz. Bana göre siyah Hande Doğandemir ve Seray Kaya ile bütünleşmiş durumda. Burada da yazar Hande Doğandemir ve Seray Kaya tanışıp, kaynaşmalı mesajı vermek istiyor.






Seray Kaya aslında veteriner olmak isterken birden içinde ki oyunculuk aşkı filizlenmiş. Oyunculuk hayali olmuşken, hep öyle bir hayal olarak kalacağını zannederken birden kendini televizyonda bulmuş. Aslına bakarsanız ilk başlarda ailesi izin vermemiş, hatta bu konuda kesinlermiş. Fakat Seray Kaya asla pes etmemiş oyuncu olmak için gizli gizli eğitimlerini de almış. Bu süreçin iki sene sürdüğünü de belirtelim. Huzur Sokağı projesi belirince ailesine her şeyi anlatmış güzel oyuncu ve her şey tatlıya bağlanmış. Seray Kaya, Kocamın Ailesi Miray karakteri seçmelerine giderken, karakterin tam tersi olarak şık bir şekilde gitmiş karşıdaki insanları küçük bir ikileme düşürmüş. Seray Kaya  "İÇİMDE BİR MİRAY VAR" diyerek itirafını da yapmayı da ihmal etmiyor. Meğersem hep içinde saklamış Miray'ı. 







Seray Kaya; elim dursa bacağım durmaz, bacağım durur dilim durmaz diyerek kıpır kıpır olduğunu da  söylemiş bir röportajında. Jack adında dünyalar tatlısı bir köpeği var. Seray Kaya, köpeği ve kendisi arasındaki ilişkiyi "Aramızda sessiz bir dil var." diyerek açıklamış. Buradan da anladığımız üzere Seray Kaya tam bir hayvan dostu. Ayrıca sokak hayvanları ile ilgili çalışmaları olmuş ama böyle şeyleri pek dile getirme konusundan taraftar değilmiş.  Hata yapmaktan korkmadığını ve bir insanın hatalarıyla büyüyüp, ders çıkarıp, olgunlaştığını da savunmuş. Seray Kaya bu kadar iyi niyetli olmasının dışında ayriyetten aşırı samimiyetli bir kadın. Twitter hesabına şöyle bir göz gezdirdim de hayranlarına teker teker cevap vermesi yetmezmiş gibi bir de kendisi etiketleyip sevgisini sunmayı ihmal etmemiş. Hayranları gerçekten çok şanslı. 








Seray  Kaya ne kadar şuan başarılı bir oyuncu olsa da her oyuncu gibi onunda işiyle ilgili bambaşka bir hayali var. Uç karakterleri oynamak çok istiyormuş. Bu karakterlerin şizofren, deli, lezbiyen veya dahi bir kadında olabileceği hakkında açıklmasını da yapmış. Bu karakterlerin arasından en çok şizofren karakterini oynamak istiyor hatta bunun hakkında kısa bir film bile yazmış. Böyle bir teklif gelmezse kendi yazdığı filmi çekeceğini de söylemiş. O zaman hemen ya teklif gelsin ya da Seray Kaya kendi yazdığı projesine başlasın da biz de, onu sevenler olarak şöyle güzel bir görsel şölen yaşayalım. 







Siyahın yakıştığı nadir kadın, acısıyla tatlısıyla yeni yaşın umarım sana kendin ve hayranların kadar güzel şeyler getirir. Şansın, kalbin hep açık olsun Seray Kaya!